.

22 Aralık 2012 Cumartesi

Satır Arası Notları



• Sezon açılışları tekrarlansın! Bir zamanlar futbol, coşku demekti. Endüstriyel futbolun, pasta payının bu denli gözümüze sokulmadığı yıllarda Fenerbahçemizi izlemeye giderdik. Koca bir mahalle. Banliyö trenine sıkışır, sevgimize koşardık. Futbolcular "topbaşı" yapar, "çiçeği burnunda" transferlerimiz top sektirir, bizler hayal kurardık. Sezon açılışları gerçekleştirilir, transferler tanıtılır, Fenerbahçeli sanatçılar şarkılar söylerdi. Sezon açılışları geleneğinin sürdürülmesi bir elzemdir.

• Abim, gittiği maçlardan duyduğu “tezahüratları” fısıldardı kulağıma. Ben dinlerdim. On dört yaşında ve aşık... Sonra uyurdum...

• Lefter'i kaybettiğimizde uzaklardaydım. Askerde... CK'dan arkadaşımız Lefter'in torunu Özlem o konuşmayı yaparken hayatın donuk yüzüyle bir kez daha yüz yüze gelmiştim. Ertesi gün bir gazetede çıkan “Bu bahçenin toprağı sensin. Her yeni nesilde tekrar yeşereceksin. Nur içinde yat ordinaryüs!” posterini odaya astım. Bizden sonra terhis olacak bir arkadaş kulağıma fısıldadı: “Şimdi sen gideceksin, o poster orada kalacak, biz seni hatırlayacağız”. Dün o arkadaş, NTVSpor'un Lefter belgeselini görünce beni aradı. Tuhaf oldum. Önce Lefter'i düşündüm, sonra tüm gidenleri... “Ben ölürsem Fenerbahçe için öleceğim” diyen Ordinaryus Lefter, huzur içinde yat...

• Yıllardır söylediğimiz bir şey var. Lefter'in heykelini diktik ama bize kazandırdığı şampiyonlukları geçerli kılamadık. Bu konuda kulübümüzden bir adım bekliyoruz.

• Eskiden "eski açıkta yaşlı amca"lar vardı hayatımızda. Tütün kokan ceketleri, devre arasında okunmak üzere bulundurulan kıvrılmış gazeteleri, eksik olmayan öksürükleri ve ara ara yükselen sesleri ile arz-ı endam ederlerdi. Arkalarında bir okul yükselirdi Kadıköyünde... "Okul açık" yazardı biletlerin üzerinde. Tribünlerin yenilenmesiyle hayatımızdan çıktılar. Kendilerine has duruşlarının yerini puro kokuları sardı. Her tribünün ayrı hikayesinin olduğu ama anıların gömüldüğü stadımızda şimdilerdeyse Fenerbahçe tribün gruplarının bir çatı altında "duruş" gösterdiği, endüstriyel futbola nanik çektiği "Okul Açık" kavramı var. Tek çatı altındaki bu birlikteliğin hayal ettiğimizden daha ötesine gitmesini istiyoruz.

• Ne zaman birileri bir zamanlar Fenerbahçe Stadındaki "maraton" tribününden bahsetse, kalbim hızlı çarpar. Bir betonarmeye mi aşık olmuştum, yoksa anılar mıydı her seferinde kalp spazmına yol açan?

• Deplasman yasağı konusunda sesini yükselten tribünün sadece Fenerbahçe tribünü olmasının garipseyen yine sadece bizler miyiz?

• On yıl kadar önceydi. Lisede son sınıftaydım. Gömleğimin altında CK tişörtü vardı. Gözümü açtım, kapadım. Bir lisede öğretmenim. CK atkısı sadece boynumu değil tüm ruhumu kaplıyor.

• Yeryüzünde, Fenerbahçe taraftarının kulübede görebilmek uğruna şampiyonluğu feda edebileceği birkaç adamdan biridir, Aykut Kocaman. Gerisi yalan, gerisi traş, gerisi bloklar arası bağlantı!

• Maça gitmekten ne anlıyorsun diyenlere bir not yazmıştım, bir zamanlar: "Tribün reddedemeyeceğin kadar güzel ve gerçek. Bu tribünde umut, sevgi, dostluk, insanlık var!"

• Dönüp bakıyordum geçmişime... Sadece iki renk hatırlıyordum... Sarı ve lacivert...