.

14 Aralık 2012 Cuma

FEDER



Ölene Kadar Süren ‘Eylem Kardeşliği’
Tribün kardeşimiz CefakarKanaryalar’ın 14 yılı için en uygun yazının YK üyemiz Ahmet Savaş Özpınar’ın aşağıdaki yazı olduğuna tereddütsüz karar verdim. Fenerbahçe adına verdiğimiz gönüllü ve çıkarsız mücadelenin hep birlikte ve sonsuza dek süreceğine yürekten inanıyorum.
İlyas BULCAY
Fenerbahçeliler Derneği (FBD) Başkanı

1968 Mexico City Olimpiyatlarında 200 metre finali koşulur…Amerikalı siyahî atletler Tommie Smith ile John Carlos birinci ve üçüncü gelirken, ikinciliği Avustralyalı beyaz atlet Peter Norman kazanır. Madalya töreni için bekledikleri sırada Carlos, Norman’ın yanına gelerek sorar:

- İnsan haklarına inanıyor musun?
- Evet, inanıyorum.
- Peki ya Tanrı’ya?
- Bütün kalbimle.

Bunun üzerine iki siyahî atlet, kafalarındaki eylem planını beyaz atlete açıklar… Norman bu plana tereddütsüz katılır ve “Eyleminizi destekleyeceğim. Siz sadece bana ne yapmam gerektiğini söyleyin” der…İki siyahî genç atlet, o yılların siyasi atmosferi için müthiş devrim sayılacak bir eylem planlar… Amerika’daki ırk ayrımcılığını, siyahlara reva görülen fakirliği ve ikinci sınıf vatandaşlığı protesto edeceklerdir. Peki ama nasıl?.. Fikir, beyaz atlet Norman’dan gelir…Bir çift siyah deri eldiven bulurlar. Sağ tekini Tommie, sol tekini John eline geçirir…Ve…Amerikan Milli Marşı çalarken de plan icra edilir ve eylem başlar…Fakirliği sembolize etmek için çıplak ayakla kürsüye çıkarlar…Başları kederle öne eğik halde, sıkılı yumruklarını havaya kaldırırlar… Önlerinde duran beyaz atlet Peter Norman ise siyahî atletlerle dayanışmasını göstermek için kalbinin üstüne ‘İnsan Hakları İçin Olimpiyat Projesi Hareketi’nin kokartını iğneler… Tören bitiminde dünya adeta birbirine girer, Amerika ayağa kalkar. Olimpiyatlar bile gölgede kalır. Dünya gazeteleri yumrukları havada siyah atletlerin fotoğrafını birinci sayfadan verir… Amerikan Olimpiyat Komitesi iki siyahî atletin spor kariyerini o saniyede bitirir…Ancak eylem amacına ulaşmış, Amerika’daki zenci azınlığın durumu dünyanın gündemine girmiştir…Smith ve Carlos, spor hayatlarını ve buna bağlı olarak geleceklerini feda etmişler ama dünya tarihine geçmişlerdir. Bir anda dünyadaki yüz milyonlarca ezilmiş siyahın ilahı haline gelirler…

Peki ya Avustralyalı beyaz atlet Peter Norman?..Norman’ın da hayatı kararır…Tommie Smith, daha sonra onun hakkında şunları söyler: “Peter, bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. Peter, Avustralya’ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı. Onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı. Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadık ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi…”

Avustralya Devleti, Norman’ı ölene kadar affetmez ama Norman da intikamını mezara kadar götürür. 1968 Olimpiyatları finalinde ikinci olurken kırdığı 200 metre Avusturalya rekoru kırılamaz…İki Amerikalı ve bir Avustralyalı ‘lanetli’ atletin o gün başlayan ‘eylem kardeşliği’ ve dostlukları ömür boyu sürer. Aradan geçen 38 yıl boyunca yazışırlar, buluşurlar, görüşürler…Ta ki, Peter Norman evinin bahçesinde kalp krizi geçirip 64 yaşında ölene kadar…

Ve… Melbourne’de 2006 yılında yapılan cenaze töreninde Peter Norman’ın tabutu, Tommie Smith ve John Carlos’un omuzlarında taşınır…Çünkü…Yaşadıkları ve yaşattıkları şey, ‘ölene kadar süren’ bir ‘eylem kardeşliği’dir……Türkiye, 2012 Londra Olimpiyatları’nda ‘sıfır’ çekmekten son anda kurtulurken…Ülkem ve ülkemin insanları her geçen gün ‘sıfır’ın altına düşerken…‘Adamlık’ mevzusu artık sadece bir romantik masal ve hatta insanı solda ‘sıfır’ bırakacak bir acziyet gibi görülmeye başlamışken…Hayatta sıfır çekmek pahasına ‘adamlık’tan vazgeçmemiş bu üç ‘sporcu’nun önünde saygı ve şükranla eğiliyorum……

Ve… Ülkemin sözde ‘Adalet’i insanları ‘renklerine’ göre dilediği gibi yargılayıp istediği yaftayı umarsızca boyunlarına asarken…Yaşanan çürümeyi deşifre etmesi ve engellemesi gereken ‘Medya’, tetikçi futbol programları vasıtasıyla düşmanlıkları planlı biçimde körüklerken…Bu keder ve acı verici süreçte…Sarı-Lacivert renkleri kendilerine adeta ‘ten rengi’ kılan…Polislerle kuşatılmış meydanlarda sırtında çubuklu formaları ile ellerindeki sarı lacivert atkı ve bayraklarını her şart ve zeminde ‘yüksekte’ tutan… Büyük Fenerbahçe taraftarının ‘Eylem Kardeşliği’ önünde de defalarca kez saygıyla eğiliyorum…

Ahmet Savaş Özpınar / @ASavasOzpinar